İsteğim Gerçekten Yana, Tercihlerim Başka
İnsanoğlu hep gerçeği merak eder. Gerçeği öğrenmek ister. Sahte bir hayatı olsun istemez. Bir doktorun sağlığı hakkında gerçeği söylemesini ister. Çocuğunun geç kalmasının altında yatan gerçeği merak eder. Sevdiğinin ona gerçek duygularını aktarmasını ister. Aldığı cevaplar yeterli olmadığında teyit için tekrar sorar.
Gerçeğin yapısında tutarsızlık yoktur. Tutarlılık, netlik ve basitlik önemlidir. İçeriğinin herkes tarafından anlaşılır, uygulanabilir olması esastır. Zihin bir konuyla karşılaştığında netlik kazandırmak ister. Tutarsızlık hissedildiği an kararsızlık, belirsizlik süreci başlar. Olayların birbiri ile ilişkisini açıklayamadığında zihin rahat edemez. Sıcak bir odada esinti olduğunda, geldiği yer merak edilir. Açık olan pencere, kapı veya klima bulunduğunda insan tepki verir. Sebebini bulmaktan dolayı insanın içinde bir rahatlık hissi olur. Her zaman vaktinde gelen eşinin o gün geç kalması bir tutarsızlık anıdır. Merak eder, sorar sebebini bulur ve rahatlar. Zihin gerçeğe ulaştığında rahatlar. Rahatsızlığının sebepleri için yapılan kan tahlillerini sonucunu merak eder. Sonucu bulana kadar merak eder. Sonuçlar tatmin edici olmadığında başka doktorlar, tetkikler sürecine girer.
Gerçeğe ulaşıldığı zamanın dışındaki diğer durum ise, insan karşılaştığı sahteyi gerçek zannetmesidir. Vücudunda bir ağrı olduğunda ilaçla geçiştirerek ağrının kaybolduğunu düşünmesi gibi. Oysa ağrı ancak gerçek sebep bulunduğunda çözülebilir. Aldatan nişanlısının ona bir çanta hediye ettiğinde onu affetmesi. Bir daha yapmayacağına hemen inanması. Bu durumlarda insanın gerçeği kabul etmemesinin altında yatan sebep kendi evlenme isteğidir. Kendisinin birlikte olma isteği, karşı tarafın yanlışını görmemesine sebep olur. Ancak evlilik süresince aynı konu ile karşı karşıya kalır.
Bir genç kız defalarca ayrıldığı erkek arkadaşına tekrar geri dönebilir. Erkek arkadaşı davranış değişikliği göstermediği halde tekrar görüşmeye başlar. Aynı sebepten ayrılmış olsa bile kendine sahte sebepler bularak aynı şeyi yaşamayacağına kendini inandırır. İlişkiye başlar. Bu sahte sebep tekrar kendi gerçekliğe ulaşır. Aynı gerçek sebepten tekrar sıkıntı çekmeye başlar.
Fiziksel veya duygusal bir acıyı kaldırmak istemediğinden bazı gerçekleri görmezden gelebilir.
Çocuğunun çok yaramaz olduğu gerçeğinin kabul etmekte zorlanır. Etrafa zarar verdiği gerçeğini silerek, çocuğunun hareketli bir çocuk olduğunu savunabilir.
Bir anne çocuğunun cüzdanından para aldığını fark ederek görmemezlikten gelir. Kapıları kapatmasını, cep telefon faturalarının artmasını, internetten alışverişlerinin artmasını, hoş görür. Odasında ona ait olmayan eşyaların varlığını sorgulamaz. Niyeti anlayışlı sakin olgun bir tavır sergilemektir. Arkadaşlarıyla olan ilişkilerine karışmasının doğru olmadığına kendini inandırır. Ancak gerçek başkadır. Kabul etmek zor gelir. Yanlış davranışlar yokmuş gibi davranıldığında ortadan kaybolmazlar. Daha da büyür. Bu olan bir durumun gerçekliğini kabul edememe durumudur.
Kendi çıkarları, imkanlarının öncelikli olduğu arkadaşlıklar bir süre sonra kopma noktasına gelir. Kendi boş vakti, istekleri, hedefleri ön planda oldukça insan kendi hatalarını göremez hale gelir. Zaman içerisinde tüm kararları kendi vermek ister. Başka kimsenin fikrini dinleyemez ve kabul edemez. Her kendi isteği olmadığında bundan rahatsızlık duyar, çabuk tepkiselleşir.
Kıymetli eşyalarını asla birine emanet etmeyen, her yemek ortaya konduğunda en güzel parçayı kendine saklayan, birinin gerçekliği paylaşmaya açık olmadığıdır. Bu kişilerin ilişkide ortak faydayı gözetmesini beklemek sahte bir inanıştır.
Birlikteliklerin geçekliği, paylaşabilmek ve birbirine uyum gösterebilmektir. Bireyler birleşemedikleri için ayrılırlar. Arkadaşlar, ortaklıklar, evlilikler, dostluklar her ilişkide aynı gerçeklik vardır. Firma içinde ortak hedef için birleşebilen departmanlar zaman içerisinde başarıya ulaşırlar. Dostluklarda birbirine ihtiyaç duyulduğunda destek verebilen olmak önemlidir. Evliliklerde ortak değerlerde birleşebilmek, birbirine uyum sağlamak mutlu bir birlikteliği yaşayabilmeyi sağlar. Sahte inanış ise bireysel tercihlerini devam ettirmekteki ısrardan kaynaklanır. Bireysel tercihlerini ön plana çıkartmak isteyenler ilişkilerde gerçek mutluluğuna ulaşamazlar.
İnsan karşılaştığı olayların gerçekliğini gördükçe, farkındalığı oluşur. Farkına varabilen insan o gerçekliği kabul ettiğinde ise çözüm bulmaya çalışır. Gerçek bir sebebe çözüm üretebildikçe insan gerçek mutluğa ulaşabilir.
İnsan bu kadar gerçeği isteyip de iş uygulamaya gelince nasıl bu kadar cahil kalmak için çaba sarf ediyor?? Halbuki gerçek insanın lehine. Reddetmenin acısı ise sahte. Canımız yanarsa diye korktuğumuz ne varsa zaten yaşanacak, e o zaman gerçek için neden kendisi hamle yapmakta zorlanır insan? Ah şu isteklerimiz, bağımlılıklarımız.. İhtiyacımız olmayan tüm yüklerden kurtulmayı nasip etsin İNŞAALLAH RABBİM..
YanıtlaSilTeşekkürler
YanıtlaSil