GÜVENLİ BAĞLANMA & KARARSIZ BAĞLANMA


İnsanlarla aramızda ilişki (bağ) olabilmesi için birbirimizin ihtiyacını gidermemiz gerekir. Eğer ihtiyaçsız olsaydık, aramızda bir alışveriş olmayacak, dolayısıyla ilişki kurmak için motivasyonumuz da kalmayacaktı. Kendi marifetlerimizin gidermeye yetmediği ihtiyaçları, dış dünyadan gidermeye çalışmak bizi ilişki kurmaya zorunlu tutar. Ve ihtiyaç gördükçe karşı tarafta bir anlamımız olmaya başlar. Böylece ilişki yani bağ dediğimiz kavram oluşur.


İhtiyaç görebilmek için ihtiyacı fark etmemiz gerekir.
İhtiyacı fark edebilmem ve değişiklikleri anlayabilmem için belli dönemlerde karşımdakine bilinç vermem, onu gözlemlemem gerekir.

İhtiyacı anlamaya çalışmazsam, İhtiyacı gidermek yerine kestirme çözümlerle ihtiyacı geçiştirmeye çalışırsam, Sürecin hakkını vermediğim için ilişkide aldığım sonuçlar olumsuz olur.

Ne demek bu?

Diyelim ki bir bebeğimiz var; İlk başta hiçbir ihtiyacını söyleyemiyor. Benim işaretlerden ihtiyacı anlamam ve gidermem gerekiyor. Ve bunun zamanlaması da önemli. Acıktığını anlayabilmem için bilincim onda olmalı. Bebek acıktı ve acıktığı zamanda karnını doyurduysam, ihtiyacı anlamış ve gidermiş oluyorum. Bunu sürekli yapabildiğimde de bebekle aramda güvenli bağlanma oluyor. Yani “annem beni anladı ve ihtiyacımı gördü; ona güvenebilirim”. Ve bebeğin diğer ihtiyaçları... “Tuvaletim geldi, annem anladı ve ihtiyacımı zamanında giderdi; anneme güvenebilirim.” “Gazım vardı annem anladı ve ihtiyacımı gördü; ona güvenebilirim.” gibi... Birçok farklı ihtiyaç...

Ama eğer ben karşımdakiyle ilgilenmiyorsam bilincim başka yerdeyse ihtiyacı fark edemiyorum. Ve bunun sonucu olarak ihtiyacı da gideremiyorum. Bu sürekli olursa o zaman iki kişi arasında kararsız bağlanma oluyor.


Anneme güvenebilir miyim? İhtiyacımı bazen anlıyor bazen anlamıyor veya çoğu zaman anlamıyor. Yanımda ama görmüyor. Kararsız bağlanmada güven oturmuyor. Eğer anne yerine başka biri ihtiyaçları giderdiyse çocuk anneye bağlanamıyor.


Zaten çocuklar ihtiyaçlarını bir yerden sonra kendi görüyor. Biz ilk evredeki fırsatı kaçırırsak sonraki soyut ihtiyaç görme haklarını da kaçırma ihtimalimiz yüksek oluyor. Çünkü ilk bölümün hakkını vermedim; somut ihtiyaçlar bölümünün...


Anne ve çocuk arasındaki bağ kararsız olduğunda güven oturmuyor. Çocuk en güvenmesi gereken kişi ihtiyacını anlamadığı için kendisini boşlukta hissediyor.

Bu tüm ilişkilerde böyle… Bu yüzden yeni evlendiğinizde, sadece evlendiğiniz için güzel bir ilişkiniz olmuyor. O evlilik ilişkisini sağlam yapan şey birbirimizin ihtiyaçlarına odaklanmamızda gizli. Eşler birbirinin ihtiyaç eksikliğini hızlı fark edip, onun yapamadığı ama ihtiyaç duyduğu şeyi anlayıp, giderirse… Diğer insanın dünyasında o kadar anlamlı oluyor ve güven kazanıyor.


Buradaki sır; Onun gerçekten ihtiyacı olup kendisinin yapamadığı, mizacında olmayan şey olması… İşte bu oturduğu zaman insanın karısına veya kocasına karşı eminliği oluyor. Bu da kişilerin ilişkide rahatlamasına, kaygılarının gitmesine sebep oluyor. Bu oldukça kişiler daha rahat gelişim gösteriyor.

Bazen insanlar ihtiyacını bağırıyor ama karşı taraf anlamıyor… Bazen insan ihtiyacını söylemediği halde anlayan ve gideren oluyor… Ve birinde kararsız bağlanma; güven oturmamış… Diğerinde güvenli bağlanma; ilişkide eminlik oluşmuş…

Müşterileri o kimseden emin, Ailesi emin, Arkadaşları emin, Hatta düşmanları bile emin oluyor…

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tek Olmak Yalnız Olmak Demek Değildir Oysa!

KADER AĞLARINI ÖRÜYOR...

GEÇİCİLİĞİN İÇİNDEKİ GERÇEK AMAÇ...